Tiyatro başta olmak üzere roman, hikâye, masal, şiir gibi bütün edebî türlerde farklı düzeylerde konuşmadan faydalanılır. Bunlardan tiyatro tamamı ile diyalog, zaman zaman da monolog anlatım tekniği üzerine kurulur. Tiyatroda anlatıcı olmadığı için yazar, her şeyi kahramanı veya kahramanlarını konuşturarak ifade eder. Cumhuriyet Dönemi’nde 1950’li yıllardan sonra sanat ve edebiyattaki yenilikler tiyatro türünün gelişmesine zemin hazırlamış ve bu dönemde tiyatro türünde verilen eserlerin sayısı artmıştır. Cumhuriyet Dönemi’ndeki toplumsal değişimlere bağlı olarak diğer edebî türlerde olduğu gibi tiyatro türünde de konular çeşitlenmiştir. Bireyin iç dünyasından toplumsal sorunlara, kuşak çatışmasından evrensel konulara kadar pek çok konu tiyatroda yerini almaya başlamıştır. Bu dönem tiyatro yazarları, toplumun her kesimine uzanmakta; konularını kent, kasaba ve köy yaşamının somut gerçeklerine dayandırmaktadır. Eserlerinde günlük hayatın içinden kadın, erkek, memur, asker, iş adamı, tüccar, politikacı ve köylü tiplerine yer verirler. Bu dönemin tiyatro eserlerinde kullanılan açık ve yalın bir dil, somut bir anlatım üslubun belirleyici özellikleri olmuştur.
1960’lı yılların sonuna doğru etkili olan bu tiyatro anlayışında; umutsuzluk, korku, anlamsızlık, topluma ve kendine yabancılaşan insanlar ön plana çıkarılır. Absürt tiyatro ile birlikte geleneksel tiyatrolarda
hem kurgusal hem de anlamsal birtakım değişiklikler görülür. Bu değişiklikler; gerçekçi zaman ve mekân unsurlarının bazen terk edilmesi, neden-sonuç ilişkisinin arka plana itilmesi, kronolojik zamanın kırılması ve soyutlamalara başvurulması şeklinde sıralanabilir. Melih Cevdet Anday, Aziz Nesin, Sermet Çağan, Ferhan Şensoy gibi yazarların tiyatrolarında klasik yapı genellikle kırılır.
Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu’nda Orhan Asena’nın yanı sıra Güngör Dilmen, Vedat Nedim Tör (Sanatkâr Aşkı, Hep ve Hiç), Cevat Fehmi Başkut (Ayarsızlar), A. Turan Oflazoğlu (IV. Murat, Kösem Sultan), Turgut Özakman (Töre, Ah Şu Gençler), Refik Erduran (Cengiz Han’ın Bisikleti, Karayar Köprüsü), Necati Cumalı (Nalınlar, Yaralı Geyik), Recep Bilginer (Sarı Naciye, Gazeteciden Dost), Sabahattin Kudret Aksal (Kahvede Şenlik Var, Şakacı), Haldun Taner(Keşanlı Ali Destanı) gibi sanatçılar tiyatro alanında verdikleri eserlerle tanınmışlardır.