Konuşma Sanatı
“Konuşmak yalnızca düz bir iletişim aracı değildir. Kişinin tüm duygularının yanı sıra düşüncelerini de çevresine ulaştırabildiği en etkin yoldur.”
Öyle insanlar vardır ki; onlar konuştukları zaman soluduğunuz havanın bile onların sayesinde olduğunu zannedersiniz. Yani; konuşmaları öylesine etkilidir ki, bulundukları her ortamda, kısa bir sürede insanları etraflarında halka yapmayı başarırlar ve çevreleri üzerinde kıskanılacak bir etkileri vardır.
Konuya başka bir açıdan bakacak olursak, bildiğiniz gibi iş görüşmelerinde işveren personelini işe almadan evvel bir mülakattan geçirir. Burada amacı sınırlı bir sürede karşısındakini maksimum ölçüde tanımaya çalışmaktır. Bu görüşmelerin sonunda bazen bir bakarsınız sizden çok daha az özelliklere sahip birisine, o çok istediğiniz işi, kaptırıvermişsiniz, hatta bazen hoşlandığınız kişiye bile…
“Bu işin sırrı nedir?” diyecek olursanız bu cevap son derece açık; güzel konuşmayı becerebilmek…
Çünkü konuşmak yalnızca düz bir iletişim aracı değildir. Kişinin tüm duyguları yanı sıra tüm düşüncelerini de çevresine ulaştırabildiği en etkin yoldur.
Güzel konuşabilmek için;
- “Önce dinlemeyi bilin: Birçoğumuz, ne söyleyeceğimizi düşünmekten, başkalarının söylediklerini doğru dürüst dinlemeyiz. Eğer siz onları dikkatle dinlerseniz, onlar da sizi, ilgiyle dinler.
- Başkalarını ilgilendiren konulardan söz edin. Karşınızdakine yetenekli olduğu konuda konuşma imkanı verirseniz, sıkıntılı bir sessizliği önlersiniz ve çoğunlukla karşınızdaki, anlattıklarına o denli dalar ki, iki insanın konuşmasına en çok engel olabilecek olan sıkılganlığı, unutmuş olur.
- Sıkıcı ayrıntıdan kaçının: Konuşurken, en küçük ve gereksiz; hiçbir noktayı atlamadan anlatırsanız, karşınızdaki kişi, siz daha ana konuya gelinceye kadar sıkıntıdan patlar ve ilgisi dağılır.
- Kesin ifadelerle konuşmaya çalışın: Konuşmaya, başlamadan durup, önce aklınızda kelimeleri seçin.
- Bir konudan ötekine atlamayın.
- Konuşurken, konuştuğunuz kişinin yüzüne bakın, mırıldanmayın.
- Sorularınızı yerinde sorun: Bir sorunun akıllıca sorulmasıyla, karşınızdaki kişinin “açılmasına” sebep olursunuz. “İşler nasıl?” ya da “ne haber?” gibi sorular gereksizdir. Fakat, “işe nasıl başladınız?” veya “sizce nasıl” gibi sorular karşınızdaki kişiyi konuşturur ve sizin de gerekenden fazla konuşmanızı önler.
- Öfkelendirmeden karşı çıkmayı öğrenin: Çoğu kez, ne konuştuğunuz değil de, nasıl konuştuğunuz önemlidir. Dostça bir tartışma konuşmayı zenginleştirir, fakat sertçe sarf edilen bir söz, iki tarafın da hırsa kapılıp, birbirlerinden uzaklaşmalarına sebep olur.
- Kimsenin sözünü kesmeyin: Eğer biri konuşurken konuşmaya girmeniz gerekirse, konuşmayı keserken yumuşak bir cümle kullanmanız gerekir.
- Hoşgörülü ve anlayışlı olun: Çoğu kez bizi sinirlendiren ve rahatsız eden kişilerle konuşmak zorunda kalırız. Böyle durumlarda konuşulan konu ile ilgilenmeye çaba harcayın.
- Övgü, çok zaman işe yarar: Birini haklı olarak övmek onu ilgisini kazanmak olur. İnsanlara kompliman yapmayı öğrendiğiniz an, sohbetiniz de daha zenginleşir.
- Kendinizi birçok konuda geliştirin: Kitap okuyun, hobiler geliştirin, araştırıcı olun. Böylece sohbetleriniz zenginlik kazanır.
İyi Bir Konuşmacının Özellikleri
Konuşmacı görsel bir öğedir; toplantıya katılan kişiler anlatılacakları dinlemeye gelmişlerdir. Ancak unutulmamalıdır ki nasıl konuşma sırasında kullanılacak slayt, video, multi-medya benzeri araçlar birer görsel araçtır, hoşumuza gitsin ya da gitmesin sunucu da tam anlamıyla görsel bir araçtır. İlk gördüğünüz bir kişiyi siz nasıl incelerseniz, toplantı salonuna girdiğiniz andan itibaren siz de aynı şekilde incelenirsiniz.
Sunuşun içeriğini bir tarafa bırakırsak, dinleyiciler bir sunucuyu 4 yönden ciddi olarak incelerler.
Görünüş, vücut hareketleri, mimikler ve konuşma.
Sorulara ve itirazlara yanıt verebilecek yetkinlikte, konusuna hakim; ciddi, saygılı, nazik ve soğukkanlı, hazırlıklı ve planlı, gözlemci, konuşma ortamını kontrolü altında tutabilen, iletişim halinde olan, dinleyicisinin yorulduğu anları konuşmasına çekebilen, giyimi özenli.
Görünüş
Sunucu bakımlı fakat gösterişten uzak olmalıdır. Sunucunun kıyafeti dinleyenlerin kıyafetinden çok farklı olmamalıdır. Giysi renklerinin dinleyicileri etkilediği saptanmıştır. Hem erkek hem kadınlarda koyu renk kıyafetler tercih edilmelidir. Koyu renk bilgili kişi izlenimi yaratır. Pastel ve açık renkler bunun tersi izlenimi vermektedir. Kadınlarda açık ayakkabı ve yüksek topuk kullanılmasının da bilgiye güven konusunda olumsuz etki,ayakkabı kalitesinin ise ilginç bir şekilde dinleyiciler üzerinde olumlu etki yaptığı anlaşılmıştır.
Sunucu salona girdikten sonra hızla kürsü arkasına geçerek dinleyicilerden saklanmamalıdır. Hiç olmazsa toplantının başında dinleyicileri tarafından baştan aşağıya bir kez görünmelidir.
Duruş ve oturuşu saygılı, kendinden emin olmalıdır.
Vücut hareketleri
Etkili bir sunuşta dinleyici karşısındaki duruşunuzun önemli yeri vardır. Çoğu sunucular ne yazık ki kürsüde kendilerine rahat bir yer seçemezler. Diken üzerinde duruyormuş gibi görünürler. Huzursuzdurlar. Ya kürsüde saatin sarkacı gibi bir o yana bir bu yana sallanırlar ya da çivi gibi yerlerinde çakılıp dururlar.
Sunuş sırasında aşırı vücut ve el hareketlerinden kaçınılmalıdır. Bu hareketleri alışkanlık haline getirenlerin toplantı öncesinde videoya kayıt yaparak veya ayna karşısında kendilerini izlemeleri önerilmektedir. Sunucu konuşmayı yaptığı kürsüye abanmamalıdır. Kürsüye doğru hafif eğilinebilir. Sürekli tek ayak üzerinde durup aralıklarla ayak değiştirmek sinirlilik işaretidir.
Jest ve Mimikler
Doğal biçimde yapılırsa konuşmaya canlılık katar. Özellikle vurgulanmak istenen noktalarda yardımcı olur. Jest ve mimikler önceden planlanmaz. Konuşmanın havasına göre kendiliğinden ortaya çıkar. Abartılı ve yapay olanlar yarardan çok zarar verir.
Eller
Sunuş sırasında eller sürekli sorun olur. Ellerini ne yapacağını bilemeyen kişiler bazen ceplerine sokarlar, bazen elbiselerinin üzerinde var olmayan tozları kovalayıp dururlar. Burun ve kulak kaşımak çok yaygın alışkanlıklardır. Bunlardan kaçınmak için kendinizi eğitin.Ellerinizi unutmaya çalışın Ellerinizle hiç bir şey yapmak zorunda olmadığınızı bilin. Serbest olarak bedeninizin yanlarında dursunlar. Konuşmanın içeriği ile paralel olmak üzere, bazı kişiler izleyenleri etkilediklerini düşünerek ellerini çok kullanırlar. Bazı toplumlarda bu olay adeta geleneksel özellik gösterir. Buna hiç alışık olmayan insanlar içinse olay çok komik gözükmektedir.
Bir konuşma metni ne kadar ustaca hazırlanmış olursa olsun etkili bir şekilde sunulmazsa verilen emekler boşa gider. Konuşmaya yaşam kazandıracak, onu dinleyicinin kafasına ve ruhuna ulaştıracak olan şey sunuşun biçimidir. Başarılı bir sunuşta pek çok faktör rol oynar. Bunların başında konuşmacının kendisi gelir.
Etkili Bir Konuşma
Erken başlayın; bir konuşma yapmak zorundaysanız, daha sonra değil, hemen işe başlayın. Hazırlanmak için ne kadar çok zamanınız olursa, kendinizden o kadar emin olursunuz.
Dinleyicilerinizi tanıyın; kime konuşacağınız hakkında bulabildiğiniz kadar bilgi edinin. Dinleyicilerinizin ortak özellikleri nelerdir? Eğitim düzeyleri nasıldır? Bu tür sorulara ne kadar çok yanıt bulabilirseniz, konuşmanızı onların duymak isteyeceklerine o kadar çok odaklayabilirsiniz.
Orijinal olmak konusunda endişelenmeyin. Heyecanlı ve kalpten gelen bir konuşma yapar ve söylediklerinize inanırsanız, seçtiğiniz konu hakkında konuşan ilk ya da 15. kişi olmanız fark etmez. Tüm orijinalliğiniz sesinizdirdir.
Basit olun. Kısa ve öz bilgi parçacıkları, dinleyicilerin söylenenleri daha kolay algılamalarını sağlar.
Onlara bir fırsat sunun; dinleyicilerinizin sorunlarına çözüm bulun; onların düşünce ve eylem biçimlerini zorlayacak bir iddia öne sürün ya da onlara yeni bir şey öğrenme fırsatı sunun. Konuşmanızı, sunduğunuz fırsatın çevresinde şekillendirin. (“Bugün size işlerinizi sürekli erteleme eğilimini yaşamınızdan sonsuza dek silmeniz için 3 araç sunacağım.”)
Bir diyalog yaratın.Yaptığınız işi “bir konuşma yazmak” şeklinde düşünmeyin. Bunu, sizinle dinleyiciniz arasında bir diyalog yaratmak olarak değerlendirin.
Dinleyiciyi konuşmanın içine alın.Diyalog hissini yaratmak için dinleyicinizle etkileşimde bulunun. Onlara soru sorun (“Kaçınız bu konuda hemfikir?”); yapacak iş verin (“Bir sonraki gerçeği yazmanızı istiyorum…”).
Kendinizi dinleyin.Konuşmanızın kulağa nasıl geldiği, nasıl okunduğundan daha önemlidir. Konuşmanızı göze değil, kulağa hitap edecek biçimde oluşturun.
Prova, prova, prova! Konuşmanızı mümkün olduğunca sık prova edin; sürekli tekrarlayın. Böylece, mükemmel bir sunum yapabilirsiniz.
Eğlenin. Konuşmanızı oluşturma sürecinin kolay ve zahmetsiz geçmesine özen gösterin. Süreci eğlenceli kılarsanız, bu durum konuşmanıza da yansır ve süper bir sunum yapmış olursunuz!