RECEP KÜPÇÜ (1934-1976)
Bulgaristan Türklerinden olan Recep Küpçü 1934'te Bulgaristan Plovdiv'de (Filibe) doğdu. Bulgaristan Türk edebiyatının en seçkin şairlerinden biri olarak bilinen Küpçü, ilk ve ortaokul öğrenimini tamamladıktan sonra girdiği öğretmen okulunu başarıyla bitirir. Türkoloji öğrenimini ise Türk Filoloji Bölümü kapatıldığı için yarıda bırakmak zorunda kalır.
Recep Küpçü, "Yeni Işık" ve "Halk Gençliği" dergilerinde çalışır. Kararlı ve vakur duruşu ve boyun eğmeyen yapısından dolayı bir işte tutunamayan Küpçü, uzun süre işsiz kalır. Bir ara Varna'da bir fabrikada çalıştıysa da burada da tutunamaz. İdeallerinden dolayı aç susuz ve sıkıntılar içerisinde yaşamaya dahi razı olur.
Recep Küpçü, baskıcı Bulgaristan rejiminin Türklere yaptığı baskı ve haksızlıklara karşı sürekli mücadele etmiştir. Bulgaristan'daki totaliter rejimin ikiyüzlülüğünü de ilk sezenlerden olmuştur.
Recep Küpçü, şiirlerinde ulus, yurt, bayrak özlemi ile insan sevgisini ağırlıklı olarak işler. Özellikle yurt sevgisi ve hasretini her şeyin üstünde tutar. Türk halkına yapılan haksızlıkların doruk noktasına çıktığına dikkat çekmek için şiirlerinde bazen haykırır. O, eserlerinde aslında herkese aklın nefretten üstün olduğunu ifade etmeye çalışmıştır. Recep Küpçü, ayrıca birçok şiirinde denizden ilham alırcasına "deniz"i işler.
Eserlerinde kullandığı dil açık, anlaşılır, sanatsız, süssüz ve içtenlikli bir dildir. Şiirlerinde yüreğinin bütün sıcaklığı sezilir. Biçime de ayrıca önem verir. Şiir türünde oldukça başarılı ve özgün bir şair olan Recep Küpçü, gençlik dergisinin çıkardığı şiir yarışmasında da birinci olur.
Recep Küpçü, Bulgaristan edebiyatının çağdaş şairlerinden Nedyalko Yordanov, Stoyço Gotsev, Hristo Fotev, İliya Furjev, Geno Genov, Dimitir Vilinov ile tanışmış, onlarla yakın ilişki içerisinde olmuştur.
Recep Küpçü'nün hayatında derin izler bırakan başka bir olay da çok sevdiği oğlu Ünal'ın kan kanserinden dolayı henüz on dört yaşındayken yani hayatının baharındayken göçüp gitmesidir. Oğlunun vakitsiz ölümü nedeniyle Recep Küpçü, içine kapanıp büyük acılar çeker. Öyle ki yeni bir oğula daha sahip olmak ister. Bu isteği gerçekleşip oğlu olunca da ona "Ünal" adını verir.
Kimliği uğruna hayatından vazgeçen Recep Küpçü, 1976'da Varna şehrinde hayata veda eder. Mezarı Burgaz'dadır.
Eserleri
Şiir
Ötesi Var
Ötesi Düş Değil
Benimle Vedalaşan Yaprak
Böyle miydim ben önceden
Bütün umutlarım ölgün
Yağmur çiseler inceden
güz müdür başlıyan bugün?
Güzle gelen bu hüzünden
Ağacım da sarktı dal dal
Gitmek var dünya yüzünden
Gidiyorum ben hoşçakal...
Işık
Karanlıklar gaddar
Karanlıklar esrarlı,
Seni saklar
Onu saklar
Saklar hatta dünyayı
Fakat nasıl saklayamazsa
Tebessümü yüzün kırışığı
Karanlıklar da keza
Saklayamaz ışığı
Işık için bu
En büyük zaferdir
Bir iğne ucu kadar ışık
Koskoca karanlıkları
......çözmeye muktedir.
Ve Yaprağa Cevabım
Gittin yaprağım dünyadan
Gidişin belimi büktü
Bir söz nedir konuşmadan
Dostluğumuz ne büyüktü
Dediklerimi sır bildin
Söylemedin bir yaprağa
Suskunluğunla güzeldin
Ah verdim seni toprağa
Hep sevilen gider ilkin
Böyle dünyanın düzeni
Tedirgin olma sen lakin
Yaşatacağım ben seni.
İyimserlik
Beklediğim sabah hala uyuklar
Garip kucağında dumanlı gözün
Saadeti dünya kimlere saklar
Kemirir içimi ezeli hüzün
Şimdi şu belirsiz günlerimde ben
Derinden ah çeker, ümit izlerim
Gözlerim nemlenir çaresizlikten,
Yine yeri öpmez ama dizlerim.
Zaman akıcıdır, tezelden geçer
Zaman sonsuzluğun içinde özgür
Elbette yılmayan murada erer
Yaz yağmuru gibi geçse de ömür
Kalbimde İnançla
Yıllar var ki yalın günde
Nice yollar arşınladım
Adım adım, adım adım.
Kaldım toz toprak içinde
Yürümekten usanmadım
Sarıldım hayata kalpten
Ümidi kesmedim asla
Aydın aydın gelecekten.
Yandım bazen susuzluktan
Cayır cayır yandım durdum
Söz açmadım öz derdimden
Ellerin halini sordum.
Ve istemedim kimseden
İçmek için bir damla su,
İçimden aslan kesildi
Boyun eğmemek duygusu...
Yürüdüm ben bağrı yanık
Yokuşlu uzun yollardan
İlham aldım insanlardan
Olduk hayallere tanık.
Şimdi ateş var kanımda
Benim alevim bundandır
Duyun insan kardeşlerim
Yaratan insan insandır.
Ter kokusunu da sevdim
Menekşe kokusu kadar.
Bütün hünerli ellere
Kalbimde engin sevgim var.
Bu sevgidedir ümidim
Korkmam gayrı kurttan kuştan
Dünyaya gelmiş gibiyim
Yeni baştan
Yeni baştan...