1-Doğru nefes alın (diyafram nefesi)
2- Sesinizi dinlendirin.
3-Boğazınızı dinlendirin. Derin nefes alırken göğsünüzü yukarda tutmaya çalışmayınız. Esnemeye çalışırken “hayır” kelimesini söyleyiniz.
4-Nefesinizi kontrol ediniz. Esnemeye başlar gibi yapıp “ah” kelimesini olabildiğince uzun söylemeye çalışınız.(oh, ooo, ay vs)
5-Çenenizi dinlendiriniz. Diyaframdan hızlı ve kısa nefesler alıp veriniz. Esneme hareketi yapınız. Çenenizi göğsünüze kadar indirip sonra başınızı kaldırırken çenenizi serbest bırakınız.
6- Dudaklarınızı çalıştırınız. O-m sesi ile biten kelimelerle çalışınız.
7-Mırıldanarak çeşitli tonlarda şarkı söyleyiniz.
8- Sesinize yankı vermeye çalışınız. “Mehtap Marmara’yı aydınlatıyor.”cümlesini burun deliklerini kapatıp açarak tekrar ediniz.
9- Derin nefes alınız, nefesinizi ıslıklı bir şekilde verirken dudaklarınızı aniden kapatıp önce “m” sonra da dudaklarınızı açarak “n” sesini mırıldanmaya çalışınız. Bunu min, may, mah sesleriyle deneyiniz.
SES ÇIKISINI DÜZELTME
Güzel ve etkili konuşmada önemli bir konu sesin mükemmel çıkışıdır. Sesin mükemmel çıkışı ses çıkışı ile nefesin kullanımı arasında basarili bir uyum oluşturulmasını gerektirir. Düzgün sesin dört temel özelliği vardır. Bunlar:
- sesin “işitilme düzeyi)yükseklik)”,
- “sesin hız düzeyi”,
- “hoşa gitme/tını düzeyi”,
- “değisirlik/bükümlülük düzeyinden oluşmaktadır.
Aşağıda bu özellikleri öğrenelim ve geliştirmeye çalışalım.
1- İşitilebilme-Yükseklik
Bazı insanların sesleri bir metre mesafeden bile güçlükle duyulabilmektedir. Böyle bir sesle yapılan konuşmanın anlaşılabilmesi son derece güçtür ve dinleyiciler dinlerken psikolojik gerginlik içerisine girerler.
- Ses dinleyiciler tarafından işitilebilecek kadar yüksek olmalıdır.
- Normal ses kalabalık kitlenin en uzağına ulaştırılacak kadar yüksek çıkmalıdır.
Ancak yüksek ses bağırmaya dönüşmemelidir. Bu anlamda eğer mikrofon kullanmıyorsanız özellikle konuşma yaptığınız topluluğun büyüklüğüne dikkat etmelisiniz. Hemen yanınızdaki bir arkadaşınıza
Dikkat edin: Kaç kişilik bir guruba konuşuyorsunuz? Salonunuz ne kadar geniş? Ortamda gürültü var mı? Sesiniz 20 metreden rahat duyulabiliyor mu? Yoksa mırıltı gibi mi çıkıyor? Sesiniz yükselince bağırmaya dönüşüyor mu?
- Uygun ses yüksekliği dinleyici kitlesini tamamen ve rahatlıkla kuşatan sestir.
Aşağıdaki alıştırmalar sesimizi kontrollü olarak yükseltebilmek için hazırlanmıştır. Ses yüksekliğimizi kontrol edebildiğimiz taktirde dinleyicilerimizi de kontrol edebileceğiz:
ALISTIRMA: İŞİTİLEBİLİRLİK
a) Yüksekten ses fırlatınız: Tek nefeste
b) Elinizle duvara dokunun soluk alarak 10’a kadar sayın. Sonra duvarı kuvvetle itin, güçlü tonla tekrar sayın. Her iki durumda ses şiddeti ayni kalsın.
c) Aşağıdaki cümleleri bir solukta ses yoğunluğunu yitirmeden okuyun. Sesinizin gürlük derecesinin cümle boyunca ayni olmasını sağlayın.
- Ben gitmek istemiyorum.
- Makine mühendisi daha yavaş sürmenizi istedi.
- Kalp, günde 100.800 defa çarpmakta ve bu devre zarfında da 130 tonluk bir ağırlığın
d)Aşağıdaki ifadelerin ilk bölümlerini yakınınızdaki kişiyle konuşur gibi, ikinci bölümlerini 100 kişiye konuşur gibi kuvvetli bir sesle okuyun.
-Okumak zor değil, yeter ki tadına varalım.
-Çalışmak ne güzel huy, devamlı çalışarak sıkıntılarımı yok ediyorum.
-Delik kovanın suyu damla damla, müsrif insanin zamanı saniye saniye tükenir.
e) Metni,
1. çok yavaş bir sesle
2. küçük bir odada olağan bir sesle;
3. büyük bir salonda, daha kalabalık bir dinleyici karsısında okuyun
Tembelliğin ne olduğunu ve insanların başına nasıl çoraplar ördüğünü düşündünüz mü? Bu soru çok mu çocukça? Hemen herkes tembelliğin kötü olduğunu bilir. Kimse tembel olmayı kabullenmek istemez. Ama acaba kaç kişi gerçekten tembel olup olmadığını araştırmıştır? Tembellik ya zihinsel, ya bedensel ya da her ikisi birden yaşanır. İnsanların büyük bir kısmi zihinlerini, önemli bir kısmi bedenlerini çalıştırmazlar. Yine insanların çok önemli bir kısmi hem bedenlerini hem de zihinlerini çalıştırmazlar.
f) Ellerinizle alin ve sakağınızı tutun. “Mmmmmm” deyin. Sesi yükseltin. Titreşimleri burnunuzda, alnınızda, ensenizde, göğsünüzde ve başınızın tepesinde hissedin.
Ses Perdesi-Bükümlülük
Sesin bükümlü çıkışı ses perdesinde değişiklik yapmakla mümkündür. “Do-re-mi-fa-sol-la-si-do” notalarını düşünün. Her bir notayı farklı bir perdeden çıkarıyorsunuz. Gırtlağınızı küçültüp yukarıya yaklaştırdıkça sesiniz incelir: Tersini yaptıkça sesiniz kalınlaşır. Pes ve tiz sesler arasında sesinizle müzik üretirsiniz.
- Ses çıkışı monoton olmamalıdır.
- Ses yüksek alçak tonda, hızlı-yavaş arasında, duraklamalı-duraklamasız, vurgulu-vurgusuz arasında değişerek çıkmalıdır.
- Sesin değişirliğini-bükümlülüğünü sesin müzikselliği olarak da tanımlayabiliriz. Herkesin kendine özgü bir konuşma müziği vardır.
- Sese kolayca bükümlülük verebilmek için ses perdesinde değişim oluşturma yeteneğimizi geliştirmemiz gerekir.
- Üç temel ses perdesi üzerinde duralım:
- Pes, orta ve tiz sesler.
- Pes kalın, tiz ise ince sestir.
- Her üç perdede kendi içinde notalanabilir.
- Ses perdesi bir tür notadır.
- Notaların kelimelere uyarlanmasına da “bükümlülük” veya “boğumlanma” diyebiliriz. Eğer konuşmacı sesinde boğum yapamıyorsa bilgisayar makinesinin tek düze çıkardığı sese benzer ses çıkaracaktır.
- Sesi bireyselleştiren ve herkesi ayrı bir konuşmacı yapan asil sır sesin kişiye göre farklı boğumlanmasıdır.
ALIŞTIRMA:
- SES PERDESİ
Aşağıdaki alıştırmalarda ses perdesini kolaylıkla değiştirme çalışmaları yapılacak ve geliştirilen yetenek konuşma metinlerine uyarlanacaktır.
a)Pes(kalın sesinizle) “do, re, mi ,fa, sol, la, si, do-- do, si, la, sol, fa, mi, re, do” kolaylaştırıncaya kadar tekrar ediniz. Ayni çalışmayı orta ve ince sesinizle tekrar ediniz.
b)Sırasıyla kalın, orta ve ince sesinizle pes pese “do, re, mi” deyin. Ayni çalışmayı nota yerine selen ile yapın: “e e, e”, “a, a, a”, “i, i, i”
c)Yakılan bir mumu dudakların çok yakınında tutun. (u) sesini şiddeti artırarak uzatın. Boğazınızdan çıkan ses ile rasgele notalama yapın. Mum ışığında titreme çok az olacaktır.
d) Kendi olağan sesinizle "a" ya da "ah" deyiniz. Sonra seslenmeyi, azar azar değiştirerek çıkabileceğiniz en tiz, inebileceğiniz en pes-kalın perdeye kadar sürdürün. Kendinize en uygun, en güçlü tini düzeyini bulmaya çalısın.
e) Aşağıdaki dörtlüğü, önce tekdüze sonra da, sesi, anlama göre dalgalandırarak okuyun.
Burası Muş’tur, Yolu Yokuştur
Giden gelmiyor, Acep Ne iştir.
f) Aşağıdaki cümleleri, ok işaretiyle gösterildiği gibi, sesin perdesini yükselterek ya da alçaltarak okuyun. Bu arada ses iniş çıkısındaki değişikliklerin söz içeriğiyle uygunluğuna dikkat edin.
Gelin buraya. Kaç para ?
O mu saçma. Çarpın ellerinizi.
Fakat dikkatle.¯Kaldırabilirsiniz ama çok yoruldum.¯Heyecanını sevdim
delili budur. Eminim¯sanıyorum başarabilirim.
d)Cümlelerin gerektirdiği duyguları kullanarak okuyun.
Yoruldum, umutsuzluğa kapıldım ve çok üzüldüm.
Seni vicdansız seni ! Bunun hesabini vereceksin.
Aman dikkat ! Çıngıraklı yılan var !
Bak hele ! Seni burada göreceğimi hiç ummuyordum.
Kaybedersem dayanamam gibi geliyor bana.
- Hoşa Gitme/Tını,
- En güzel ses hiç bir zorlama görmeden çıkan sestir.
- Ses organları gerildikçe sesin güzelliği bozulur.
- Kati, kulak tırmalayan, hırıltılı, madensel, tiz, burunsal, hışırtılı, buğulu, çok yumuşak, gevrek, biçimden yoksun sesler, hoşa gitmeyen seslerdir.
- Gerilmiş bir gırtlak ve ağız, gerilmiş kaslar sesi daha delici, daha yırtıcı bir hale getirir ve hoşa gidicilik özelliklerini yitirir.
- Güzel bir tini geliştirmek için tüm ses organlarımızı gevşeteceğiz. Gevşeme ile birlikte seslendirme çalışmaları yapacağız. Gevşeme düzeyimiz arttıkça sesimizin tınısı sakin, düzgün ve temiz hale gelecektir. Bunlar yukarıda anlatıldı.
ALISTIRMA: SÖYLEME HIZI
a) Aşağıdaki paragrafı, önce yavaş, küçük bir topluluğun işitebileceği tonda fakat elinizden geldiğince hızlı; sonra da, büyük bir topluluğa hitap ediyormuşçasına ve yavaş söyleyin.
Acaba kendilerini çocuklarına duydukları şefkatte kaybeden annelerin tattıkları mutluluk hissedişinden daha yükseklere tırmanabilenler var mıdır? Beşeri ilişkiler çerçevesinde yoktur şüphesiz. Ancak insan, şefkati sadece anne-çocuk ilişkisiyle sınırlayarak hayati boyunca muhtaç olduğu yüksek huzurdan mahrum olmamalıdır. Çünkü 80 yaşında ihtiyarlardan 8 günlük bebeklere kadar bütün insanlar şefkat edilmeye muhtaçtırlar ve Rablerinin engin şefkati altında karşılıksız korunurlar.
b) Aşağıdaki cümleleri, önce, tekdüze bir tonla, sonra, cümlelerin duygu yönlerini dikkate alarak yanlarında belirtilen hızlarda söyleyin :
- Ne güzel bir gece, değil mi? (yavaş)
- Ben bu adamı nerede gördüğümü bir hatırlayabilsem. (hızlı)
- Böyle bir hileye bas vuracak kadar alçalacağın hiç aklıma gelmezdi. (hızlı)
- Bir daha yüzünü görmek istemiyorum senin. Defol karşımdan. (hızlı)
- Bu derece iyi bir insani ömrümde görmedim. (yavaş)
- Dikkat et ! Arabaya çarpacaksın ! (hızlı)
-İçeri girebilir miyim? (yavaş)
Aşağıdaki tekerlemelere çalışınız.
- Bir berber bir berbere bre berber beri gel diye bar bar bağırmış.
Bizde bize biz derler, sizde bize ne derler?
Gül dibi bülbül dili gibi,gül dibi bülbül dili.
- Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.
- Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın,kapı gıcırdatıcılardan mısın?Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım.
- Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar,nesi için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar?Kârı için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar. Üç tunç tas kayısı hoşafı.
- Dört deryanın deresini dört dergahın derbendine devrederlerse,dört deryadan dört dert,dört dergahtan dört dev çıkar.
- Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı.
- Zaman saman satar, saman zaman satar.
- Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür.Takatukacı takatukaları takatukalamam derse takatukacıdan takatukaları takatukalatmadan al da gel.
- Nankör nalbant nalları nallamalı mı, nallamamalı mı?
- Az kaz, uz kaz, boyunca kaz.
- İşlek işlemeci,işlemeli işleri işlikte işleyerek işletmeciye işyerinde izletti.
- Ilgarcı ılgar,ılgıngillerin ılgancırı ılgalayarak,ılgıt ılgıt ılgılardı.
- Pısırık pırlak pırnallıklarda pırnallanırken pılı pırtısını pısırık pıtraklara pıtır pıtır pırtlattı.
- Üçüncü üçkağıtçı,üçetek üçleşerek üç teker arabayla süzüm süzüm süzülen süzgeçleri süzdü.
- Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
- A be kuru dayı ne kuru sarı darı bu darı ,a be kuru dayı.
- Şu odayı badanalamalı mı,yoksa badanalamamalı mı?
- Sen seni bil,sen seni,bil sen seni,bil sen seni,sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.
- Şu karşıda bir dal,dal sarkar kartal kalkar,kartal kalkar dal sarkar,dal kalkar kantar tartar.
- Şu köşe yaz köşesi,şu köşe kış köşesi,ortadaki su şişesi.
- Şiş şişeyi şişlemiş,şişe kesişe kiş demiş.
- Elalem aladana aldı aladanalandı da biz bir aladana alıp da aladanalanamadık.
- Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak?
- Bu yoğurdu mayalamalı da mı saklamalı, mayalamamalı da mı saklamalı?
- Sizin damda var,beş boz başlı beş boz ördek,
Değirmene girdi köpek,
Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek,
Değirmenci çaldı kötek.
Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek
Hem kepek yedi köpek,
Bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe,
Hem kötek yedi köpek.
Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz,demiş.
- Bir tarlaya kemeken ekmişler.İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış.Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi,öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi.Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü,kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne;kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü,kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.
- Getirince el getirir,yel getirir,sel getirir;götürünce el götürür,yel götürür,sel götürür.
- Bu mum, umumumuzun mumu.