Memleket Edebiyatı

       

       Meşrutiyet dönemi şairlerinin çoğu Cumhuriyet döneminde de yazmayı sürdürdüler. Ahmet Haşim, Yahya Kemal gibi şairler ünlerini korudular. Milli edebiyatçılar ise Cumhuriyetin ilk sanatçı kuşağını oluşturdular. Bu gelişim kısaca şöyle özetlenebilir.
      Türkiye’de Cumhuriyet devri Türk Edebiyatı bu devrin ilk yıllarında, önce İstiklâl Savaşı zaferlerinin ve Cumhuriyet İnkılâbının yarattığı devamlı heyecanlarla beslenerek daha çok Anadolu’daki Türk milletinin ve Türklerin elinde kalan öz yurt topraklarının hayat ve hareketlerini anlatmıştır. İnönü zaferlerinin, Sakarya ve bilhassa Dumlıpınar kahramanlıkları için şiirler yazılmış, İzmir’e giden yolların; Akdeniz’e varan kahramanlıkların heyecanı anlatılmıştır.

      Refik Halit Karay’ın Ay Peşinde ’sinden Halide Edip Adıvar’ın Ateşten Gömlek’ i Vurun Kahpeye, Dağa Çıkan Kurt gibi eserlerinde, Yakup Kadri’nin, Falih Rıfkı Atay’ın bu konulardaki yazılarından başlayarak İstiklal Savaşı’nın mensur destanları hikaye ve romanları yazılmıştır. Halâs isimli romanıyla Mehmed Rauf, Kuvayi Milliye Destanı’yla Nazım Hikmet,  Türk İlahisi şiiriyle Süleyman Nazif gibi en eski, usta sanatçılardan başlayarak en yeni sanatçılara kadar eli kalem tutan herkes bu konuları işledi. Aka Gündüz’ün Mavi Yıldırım’ı, Faruk Nafiz Çamlıbel’in Akın, Kahraman, Öz Yurt isimli manzum tiyatroları, Behçet Kemal Çağlar’ın Çoban ve Attila isimli eserleri, Yaşar Nabi Nayır’ın Mete’si, Halit Fahri Ozansoy’un On Yılın Destanı adlı manzum tiyatrosu hep bu on yılın ürünlerindendir. Ancak bu dönemde bolca verilen bu eserlerin hepsinin sanat değeri taşıdığını söylemek mümkün değildir. O dönemde devlet kahramanlarının çoğu hayattadır ve yazılanların büyük kısmında göze girme endişesi hâkimdir. Ayrıca devletinde bu eserleri desteklemeye çalışması daha özensiz sanat değeri düşük eserlerin oluşmasına yol açmıştır.
       Ancak bu uzun sürmemiş, Cumhuriyetin her alanda yaptığı yeniliklerin etkisi altında yetişen nesiller dünyanın her tarafından getirdikleri yeni düşünceler ve edebi anlayışlarla edebi eserleri farklılaştırmaya, zenginleştirmeye başlamışlardı.

       1923-1928 yılları arasında Halide Nusret, Necmettin Halil, Ahmet Kutsi, Necip Fazıl, Ömer Bedrettin, Ali Mümtaz, Mehmet Emin, Ziya Gökalp, İbrahim Alaattin, Şukufe Nihal gibi Şairlerin Milli Mecmua ‟da memleket konusunu işleyen Şiirleri yayımlanır. (Tuncer; 1994, 5). Bazılarına göre memleket konusunu işleyen bu Şairler, Beş Hececilerin devamı gibidir. (Özkırımlı; 1995, 198).
      Bu şairlerin çoğu, halk edebiyatı geleneğini takip ede­rek yeni bir şiir oluşturmaya çalışırlar. Ziya Gökalp ve Mehmet Emin Yurdakul'un yolunu izlerler. Millî Edebi­yat zevk ve anlayışını sürdüren şiirin ana konusu "memleket"tir. Hece veznini ve halk şiiri nazım şekille­rini kullanırlar. Sade bir dille yazıp mahallî söyleyişlere de yer verirler.Memleketin yüceltilmesi, övülmesi, memleket güzelliklerinin aktarılması bu şiirlerin en önemli özellikleridir..Bu şiirleri, halk edebiyatı şiirinden ayıran özellik, şairlerin Batı şiirinden de etkilenmiş olmalarıdır. Bu şairler arasında Beş Hececiler (Fa­ruk Nafiz Çamhbel, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek), Ahmet Kutsi Tecer, Orhan Şaik Gökyay, Arif Nihat Asya, Kemalettin Kamu gibi şairler sayılabilir.

Bu anlayıştaki şairler, Kurtuluş Savaşı'nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış, dünyadaki milliyetçi­lik akımından etkilenmiştir. Türkçeye büyük önem ver­mişler, yabancı sözcükler yerine mümkün olduğunca Türkçe karşılıkları kullanmışlardır. Şiirde hece ölçüsü­nü yeğlemişlerdir. Şairler şiirlerini, Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltı gibi dergilerde yayımlamışlardır.

Eskiler:

      Abdülhak Hamit, Cenap Şahabettin, Ali Ekrem, Samih Rifat, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Rıza Tevfik, Celal Sahir, Mehmet Emin, Hüseyin Siret gibi edebiyatçılarımız sağdır ve bu dönemde hâlâ eser vermektedirler. 

Sıradaki Konu: Toplumcu Gerçekçiler

Test Çöz